29 Ocak 2014 Çarşamba

Sessiz Yaklaşan Tehlike | Elektromanyetik Bomba

Sessiz Yaklaşan Tehlike |Elektromanyetik Bomba

Elektronik cihazları gelişimi, insanların bu cihazlara bağımlılığı ve artık bunlar olmadan yaşayamaz hale gelmesi, bu sistemleri nasıl devre dışı bırakabiliriz düşüncesi gittikçe daha fazla ilgi çekmeye başladı, yazımızda sizler için bu etkiyi oluşturan elektromanyetik bombayı inceledik.




Çağımız artık elektromanyetik savaşların yapıldığı çağ olmaya doğru gitmektedir. Bu gidişatta tabi ki artık eski yöntemler yerine daha gelişmiş sistemler üzerine çalışmalara yapılmaktadır. Günümüz teknolojileri  göz önüne alındığın da ilk akla gelen sistemler ya nükleer silahlar ya da biyolojik silahlardır, fakat bu sistemler artık geçmişte kaldı ve yeni gelişen teknolojiler artık elektromanyetik bombalar adı verilen yeni sistemlerin



geliştirilmesi üzerine de durulmaktadır. Bunun en büyük nedeni her yerde elektronik sistemlerin kullanılması olmuştur. Bu yolda da artık bu teknoloji üzerinde çalışmalara ağırlık verilmektedir. Sessiz sedasız çalışan ve çıt bile çıkarmadan etki alanına bağlı olarak elektromanyetik dalgalarla çalışan, tüm elektronik sistemleri devre dışı bırakıyor. Kullanım alanı olarak özellikle savunma sanayi düşünülmüş olsa da bu sistemler aynı zamanda hızlı bir iletişim ağı içinde çok büyük öneme sahiptir.



Elektromanyetik Bomba Nasıl Keşfedildi ?

ABD'nin Pasifik de yaptığı hidrojen bombası denemelerinde, bu bombanın çok uzaklarda ki elektronik cihazları etkilediği fark edildi ve bunun nedeninde manyetik akım olduğu tespit edildi. Bu tespitler üzerinde çalışan Arthur Compton isimli bir fizikçinin ortaya attığı Compton teorisinin doğru olduğunu, nükleer patlamaların atmosferin geniş bir alanında oksijen ve nitrojen atomlarındaki elektronların büyük bölümünü yörüngelerinden çıkartıp, serbest hale getirdiğini saptadı. Böylece, EMP (Elektromagnetic Pulse) denilen kavram ortaya çıktı. 



Elekromanyetik bombalar daha çok radyo dalgaları gibi davranan bir yapıya sahiptir. Alıcı radyo cihazı ise metal bir anten vasıtasıyla bu elektrik dalgalarını çekiyor ve antene temas eden akım, çok basit bir açıklamasını yapmak gerekirse, transistörlere, radyonun elektrik akımı içindeki şifreyi çözmesini sağlayan yongalara ulaşıyor. Elektromanyetik bombalar işte bu şekilde çalışıyor. Eğer elektrik akımının şiddetini yeterince arttırırsanız, radyonun içinde bu akımla temas eden hassas elektronik devreleri yakarak radyoyu kullanılmaz hale getirebiliyorsunuz. E-bombalar da benzer şeklide, bir bölge üzerinde çok yüksek bir elektrik akımı yaratarak elektronik cihazların kullanılmaz duruma gelmesini sağlıyor.


Bu silahların en büyük faydası, öldürücü olmamalarıdır. Tek bir insana ya da binaya zarar vermeden tüm bir kentin iletişim sistemini yerle bir edebilirsiniz. Yapılanbir kaç E-bomp denemesi ile de sadece küçük bir alanda cep telefonu, radyo, mp3 gibi cihazları kullanılmaz hala getirilebildi fakat bu çalışmaları yaparken asla kimsenin zarar göremeyeceği şekilde yani cihazların zaten kullanılmaz olduğu bilinerek hareket edildi. Deneylerin etkileri artırılarak tekrar denemeler yapıldı fakat bu sihahın ne kadar zararsız olduğu hala bir tartışma konusudur. Örneğin bir uçağın elektronik sistemlerini bozmak için bu silahı kullandığınızda, içindeki yolcuların hayatını da tehlikeye atmaktan kurtulamıyorsunuz.


E-bombalara karşı önlem almaksa teorik olarak imkânsız değil. Hassas askeri malzemeler, elektrik yüklemesine karşı özel olarak yalıtılmış olarak üretilebiliyor ve e-bombalardan etkilenmiyor. Ancak bugünün orduları, hatta çatışmalarda e-bomba kullandığına inanılan ABD ordusu bile tüketici elektroniğinde kullanılan sıradan bileşenlerle üretilmiş elektronik cihazlarla donanmış olduklarından, e-bomba tehdidi tüm dünya ordularında en korkulan ve en etkili saldırı yöntemlerinden biri kabul ediliyor.


Türkiye'de Yapılan Çalışmalar
Bu üst düzey teknoloji üzerinde Türkiye’de de çalışmalar yapılmakta ve Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü, Türkiye ’de ilk kez yüksek güç ve frekanslı elektromanyetik enerjiyi bir noktadan diğer bir noktaya kablosuz olarak aktarmayı başardı. SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Lütfi Öksüz, ’electromagnetic bombs’ olarak adlandırılan çalışmayı gerçekleştirdi ve desteklenmesi ile çok daha iyi sonuçlar elde edeceklerini dile getirdi ve artık Türkiye’nin de bu teknolojide yer aldığını söyledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder