20 Mayıs 2014 Salı

Direnç

Direnç Nedir?

Direnç kelimesi, genel anlamda, "bir güce karşı olan direnme" olarak tanımlana bilir. Elektrik ve elektronikte direnç, iki ucu arasına gerilim uygulanan bir maddenin akıma karşı gösterdiği direnme özelliğidir. Kısaca; elektrik akımına gösterilen zorluğa DİRENÇ denir. Direnç"R" veya "r" harfi ile gösterilir, birimi ohm (Ω) dur.
Direnç Sembolleri:
Eski
Yeni
Direnç Sembolleri
Direnç Sembolleri
Direnç Sembolleri
Direnç Sembolleri
Sabit Dirençler

Ayarlı Dirençler

Şekil 1.1Şekil 1.1- Dirençli bir devre
Direncin devredeki rolü:
Bir "E" gerilim kaynağına "R" direncinden, Şekil 1.1'de gösterilmiş olduğu gibi, bir " I " akımı akar.
Bu üç değer arasında Ohm kanununa göre şu bağlantı vardır.
E=I.R Birimleri:
E: Volt    I: Amper    R: Ohm  (Ω)

Direnç Türleri:

Dirençler iki gruba ayrılır:
1. Büyük güçlü dirençler
2. Küçük güçlü dirençler
 Büyük Güçlü Dirençler;
2W üzerindeki dirençler büyük güçlü direnç grubuna girer.
 Küçük Güçlü Dirençler;
Küçük güçlü dirençlerin sınıflandırılması:
1. Sabit Dirençler
2. Ayarlı Dirençler
3. Termistör (Terminstans)
4. Foto Direnç (Fotorezistans)
Gerek büyük güçlü olsun, gerekse de küçük güçlü olsun, bütün dirençlerin belirli bir dayanma gücü vardır.

Bir Direncin Harcadığı Güç:

1. U: Dirençteki gerilim düşümü (Volt)
2. R: Direncin değeri (Ohm)
3. I: Geçen akım (Amper)
4. P: Direncin gücü (Watt)
Direnç Üzerinde Harcanan Güç Üç Şekilde İfade Edilir:
1. Akım ve gerilim cinsinden: P=U.I 'dır.
2. Akım ve dirençcinsinden; (ohm kanununa göre): U=I.R 'dir.
Bu "U" değeri P=U.I 'da yerine konulursa: P= I2R olur.
3. Gerilim ve dirençcinsinden; (ohm kanununa göre): I=U/R 'dir.
Bu "I" değeri, P=U.I 'da yerine konursa,  
P= U2/R olur.

Karbon Dirençler

Karbon direncin yapısı:
Karbon direnç; kömür tozu ile, reçine tozunun eritilmesi ile elde edilir.
Karbon dirençler 1Ω 'dan başlayarak bir kaç mega Ohm 'a (MΩ) kadar üretilmektedir.
Başlıca kullanım alanları:
Bütün elektronik devrelerde en çok kullanılan direnç türüdür..

Şekil (a)

Şekil (b)

Şekil 1.2- Değişik karbon dirençler

a) Küçük güçlü direncin kesit görüntüsü
b) Değişik güçteki dirençlerin 1/1 görüntüsü



Telli Dirençler

Telli dirençler gerek sabit direnç, gerekse de ayarlanabilen direnç olmak üzere, değişik güçlerde ve omajlar da üretilebilmektedir.
Telli Direncin Yapısı:
Telli dirençlerde, sıcaklıkla direnç değerinin değişmemesi ve dayanıklı olması için, Nikel-Krom, Nikel-Gümüş ve konstantan kullanılır.
Telli dirençler genellikle seramik gövde üzerine iki katlı olarak sarılır. Üzeri neme ve darbeye karşı verniklidir. Yalnızca, Şekil 1.3(b)'de görüldüğü gibi ayarlı dirençte, bir hat boyunca tellerin üzeri kazınır.
10 Ω ile 100 KΩ arasında 30 W 'a kadar üretilmektedir.
Şekil 1.3 'te değişik telli direnç örnekleri verilmiştir.
Şekil 1.3
Başlıca kullanım alanları:
Telekominikasyon ve kontrol doğrultucularda kullanılır.
Tellerin çift katlı sarılmasıyla endüksiyon etkisi kaldırılabildiğinden yüksek frekans devrelerinde tercih edilir.
Küçük güçlülerde ısınmayla direnci değişmediğinden ölçü aletlerinin ayarında etalon (örnek) direnç kullanılır.
Dezavantajları:
Direnç telinin kopması, çok yer kaplaması ve büyük güçlü olanlarının ısınması gibi dezavantajları vardır.


Film Dirençler

Film kelimesi dilimize İngilizce 'den geçmiştir. Türkçe karşılığı zar ve şerit anlamına gelmektedir. Şekil 1.4 'ten anlaşıldığı gibi direnç şerit şeklinde yalıtkan bir gövde üzerine sarılmıştır. Bu durumu, bir fotoğraf filminin sarılışına benzetebiliriz.
Şekil 1.4
Şekil 1.4 - Film direncin iç görünümü

İki Tür Film Direnç Vardır:

1. İnce film dirençler
2. Kalın film dirençler

1. İnce Film Dirençler:

İnce film dirençler şu şekilde üretilmektedir;
Cam veya seramik silindirik bir çubuk üzerine "Saf Karbon","Nikel - Karbon","Metal - Cam tozu" karışımı "Metal oksit" gibi değişik direnç sprey şeklinde püskürtülür.
Püskürtülen bu direnç maddesi, çok ince bir elmas uçla veya Lazer ışınıyla Şekil 1.4 'te görüldüğü gibi, belirli bir genişlikte, spiral şeklinde kesilerek şerit sargılar haline dönüştürülür.
Şerit sargıdan biri çıkarılarak diğer sargının sarımları arası izole edilir. Şerit genişliği istenilen şekilde ayarlanarak istenilen direnç değeri elde edilir.

2. Kalın Film (Cermet) Dirençler:

Kalın film dirençler, seramik ve metal tozları karıştırılarak yapılır. Seramik ve metal tozu karışımı bir yapıştırıcı ile hamur haline getirildikten sonra, seramik bir gövdeye şerit halinde yapıştırılır fırında yüksek sıcaklıkta pişirilir.
Yukarıda açıklanan yöntemle, hem sabit hem de ayarlı direnç yapılmaktadır.
Başlıca kullanım alanları:
Tablo 1.1 'de görüldüğü gibi, film dirençler toleransı en küçük olan dirençlerdir. Yani, istenilen değer tam tutturulabilmektedir. Bu nedenle hassas direnç gerektiren elektronik devreler için çok önemli bir dirençtir.
Ayrıca maksimum akımda bile değeri pek değişmemektedir.
Direnç tipiKarbon dirençİnce film dirençlerMetal kalın film (cermet) dirençTelli direnç
KarbonMetal
Büyüklüğü10Ω - 22MΩ10Ω - 2MΩ10Ω - 1MΩ10Ω - 68MΩ0,25Ω - 10KΩ
Toleransı±%10±%5±%2±%2±%5
Maksimum gücü250mW250mW500mW500mW2,5W
Yükteki değer değişimi%10%2%1%0,5%1
Maksimum dayanma gerilimi150V200V350V250V200V
Yalıtkanlık direnci109Ω10¹ºΩ10¹ºΩ10¹ºΩ10¹ºΩ
Gerilim sabiti2000ppm/V100ppm/V10ppm/V10ppm/V1ppm/V
Çalışabildiği sıcaklık aralığı-40ºC
+105ºC
-40ºC
+125ºC
-55ºC
+150ºC
-55ºC
+150ºC
-55ºC
+185ºC
Sıcaklık sabiti±1200 ppm/ºC-1200 ppm/ºC±250 ppm/ºC±100 ppm/ºC±200ppm/ºC
Gürültüsü1 kW - 2µV/V,10 MW - 6µV/V1µV/V0,1µV/V0,1µV/V0,01µV/V
Lehim etkisi%2%0,5%0,15%0,15%0,05
NOT:
1. 1ppm = 10-6 Ω başına değişim miktarı.
2. Sıcaklık sabiti "+" ppm: Isındıkça artan direnç
3. Sıcaklık sabiti "-"  ppm: Isındıkça azalan direnç
Örneğin; saf karbon direncin: Sıcaklık sabiti -1200ppm/ºC olup sıcaklığın her 1 artışında, direnci Ohm başına, 
1200ppm=1200*10-6 =0,0012Ω azalmaktadır.
4. Sıcaklık sabiti "±" ppm: ısındıkça artan, 0 ºC 'nin altında soğutulurken azalan direnç.
Örneğin; Bakırın direnci -234 'te sıfır olmaktadır.
5. Gerilim sabiti: Dirence uygulanan gerilimin büyüklüğü oranında, direnci yukarıda verilen değer kadar düşmektedir.
Örneğin; 150Ω 'luk bir "karbon film dirence" 30V uygulandığında direnci 30*150*10-6=0,45 kadar düşecek

Ayarlı Dirençler

Yapıları:
Ayarlı dirençler, direnç değerinde duruma göre değişiklik yapılması veya istenilen bir değere ayarlanması gereken devrelerde kullanılırlar.
Karbon, telli ve kalın film yapıda olanları vardır.
Aşağıda çeşitlerini anlatırken yapıları da daha geniş olarak anlatacağım.
Çeşitleri:
Ayarlı dirençler iki ana gruba ayrılır:
1. Reostalar
Reostalar, Şekil 1.6 'da verilmiş olan sembollerinden de anlaşıldığı gibi iki uçlu ayarlanabilen dirençlerdir.
Bu iki uçtan birine bağlı olan kayıcı uç, direnç üzerinde gezdirilerek, direnç değeri değiştirilir.
2. Potansiyometreler
Potansiyometreler, yine Şekil 1.8 'de belirtilmiş olduğu gibi direnç değerinin değiştirilmesi yoluyla gerilim bölme, diğer bir deyimle çıkış gerilimini ayarlama işlemini yapar.
Potansiyometrelerin başlıca uygulama alanları Tablo 1.3 'de verilmiştir.


Reostalar

Reostalar, Şekil 1.6 'da verilmiş olan sembollerinden de anlaşıldığı gibi iki uçlu ayarlanabilen dirençlerdir.
Bu iki uçtan birine bağlı olan kayıcı uç, direnç üzerinde gezdirilerek, direnç değeri değiştirilir.
Şekil 1.6Şekil 1.6Şekil 1.6
Şekil 1.6 - Reostanın değişik semboller ile gösteriliş
Reostaların da karbon tipi ve telli tipleri vardır. Sürekli direnç değişimi yapan reostalar olduğu gibi, kademeli değişim yapan reostalarda vardır.
Reostanın başlıca kullanım alanları:
Laboratuarlarda etalon direnç olarak, yani direnç değerlerinin ayarlanmasında ve köprü metodunda direnç ölçümlerinde, değişken direnç gerektiren devre deneylerinde, örneğin diyot ve transistor karakteristik eğrileri çıkarılırken giriş, çıkış gerilim ve akımlarının değiştirilmesinde ve benzeri değişken direnç gerektiren pek çok işlemde kullanılır.
Şekil 1.7


Potansiyometreler

Potansiyometreler şekil 1.8 'de görüldüğü gibi üç uçlu ayarlı orta uç, direnç üzerinde gezinebilir.
Tablo 1.8
Şekil 1.8 - Potansiyometrenin gerilim bölücü olarak kullanılması
Potansiyometreler, yine Şekil 1.8 'de belirtilmiş olduğu gibi direnç değerinin değiştirilmesi yoluyla gerilim bölme, diğer bir deyimle çıkış gerilimini ayarlama işlemini yapar.
Potansiyometrelerin başlıca uygulama alanları Tablo 1.3 'de verilmiştir.
Potansiyometre Çeşitleri:
Potansiyometreler aşağıdaki üç grup altında toplanabilir.
1. Karbon Potansiyometreler
2. Telli Potansiyometreler
3. Vidalı Potansiyometreler


Karbon Potansiyometreler

Karbon potansiyometreler, mil kumandalı veya bir kez ön ayar yapılıp, bırakılacak şekilde üretilmektedir.
Ayar için tornavida kullanılır. Bu türdeki potansiyometreye "Trimmer potansiyometre" (Trimpot) denmektedir.

(a) Mil Kumandalı

(b) Tornavida Ayarlı Trimpot
Şekil 1.9 - Karbon Potansiyometreler

Şekil 1.10 - Lineer ve logaritmik potansiyometrelerin karakteristik eğrileri
A:  Lineer potansiyometre çıkış gerilimindeki değişim
B:  Logaritmik potansiyometre çıkış gerilimindeki değişim
Şekil 1.10 'da gösterilmiş olduğu gibi karbon potansiyometreler. Lineer (doğrusal) veya logaritmik (eğrisel) gerilim ayarı yapacak şekilde üretilir.
Şeklin köşesinde karakteristik eğrileri çıkarılan potansiyometre görülmektedir.
Yatay koordinat ekseni, potansiyometre fırçasının "a" ucuna göre dönüş açısını, gösteriyor.
Düşey koordinat ekseni ise, a-s uçlarından alınan Vas geriliminin , a-e uçları arasındaki Vae gerilimine oranını (Vas/Vae) göstermektedir.
Aynı şeyleri direnç değerleri üzerinde de söylemek mümkündür.
Şekilde, noktalı olarak çizilmiş olan A doğrusu, lineer potansiyometreye, B eğrisi ise logaritmik potansiyometreye aittir.
Potansiyometre fırçası "a" ucunda iken Vas çıkış gerilimi sıfır 'dır.
Fırçanın 90° döndürülmüş olduğunu kabul edelim:
- Potansiyometre lineer ise; Vas = 32/100*Vae = 0,32Vae  olur.
- Potansiyometre logaritmik ise; Vas = 8/100*Vae = 0,08Vae  olur.
Yükselteçlerde volüm ve ton kontrolünde logaritmik potansiyometrelerin kullanılması uygun olur.
Dirençlerin hangi türden olduğunun anlaşılmasını sağlamak için, omaj değerinden sonra "lin" veya "log" kelimeleri yazılır.

Telli Potansiyometreler

Telli potansiyometreler, bir yalıtkan çember üzerine sarılan teller ile bağlantı kuran fırça düzeninden oluşmaktadır, bu tür potansiyometrelerin üzeri genellikle açıktır.
Tel olarak  Nikel-Krom  veya başka rezistans telleri kullanılır.
Şekil 1.11
Şekil 1.11 - Telli potansiyometre



Vidalı Potansiyometreler

Şekil 1.12
Şekil 1.12 - Vidalı Potansiyometrenin Kesit Görüntüsü
Vidalı potansiyometrede, sonsuz vida ile oluşturulan direnci taramaktadır.
Üzerinde hareket eden bir fırça, kalın film (Cermet) yöntemiyle oluşturulan direnci taramaktadır. Fırça potansiyometrenin orta ayağına bağlıdır.
Böylece orta ayak üzerinden istenilen değerde ve çok hassas ayarlanabilen bir çıkış alınabilmektedir.

Potansiyometrelerin başlıca kullanım alanları:
Potansiyometreler elektronikte başlıca üç amaç için kullanılırlar;
1. Ön ayar için
2. Genel amaçlı kontrol için
3. İnce ayarlı kontrol için
Bu üç kullanılma amacı için potansiyometreden beklenen özellikler. Tablo 1.4 'te özetlenmiştir. Ayrıca, Tablo 1.5 'te de yukarıda açıklanan üç potansiyometre türünün kıyaslanması yapılmıştır.
Tablo 1.4.  Potansiyometrelerin Kullanılma yerlerine göre özellikleri
Tipi
Uygulama örneği
Seçim Töleransı
Doğrusallık (Lineerite)
Kararlılık (Stabilite)
Ömrü boyunca ayar gereksinimi
Ön ayar
Darbe jenaratorun de darbe genişliği ayarı
±%20
Önemli değil
Yüksek
±%2
50 'den az
Genel amaçlı kontrol
Yükselteçte ses ve ton ayarı
±%20
±%10
Orta
±
%10
10000
İnce ayarlı kontrol
Skoptaki genlik ayarı, haberleşmede frekans ayarı
±%20
±%0.5
Yüksek
±%0.5
50000

Tablo 1.5.  Potansiyometrelerin kıyaslama tablosu
Tipi
Türü
Değeri
Toleransı
Gücü (W)
Sıcaklık sabiti
Kararlılık (Stablite)
Ömrü
Karbon pot. (Trimmer)
Lineer veya logaritmik
100-10M
±%20
0.5 - 2
± 700 ppm/°C
100 K altında
± 1000 ppm/°C
100 K üstünde
±%20
20000 dönüş
Telli pot.
Lineer
10-100K
±%5
±%3
3
100 ppm/°C
50 ppm/°C
±%5
±%2
20000 - 100000 arası dönüş
Vidalı pot.
Lineer
10-500K
±%10
1
±200 ppm/°C
±%5
500 kademe


Değişken Dirençler

İki gruba ayrılır:
1. Termistör (Terminstans)
Termistörler ısınınca direnci değişen elemanlardır.
Termistörler sıcaklık sabitine göre ikiye ayrılırlar:
1. Pozitif sıcaklık sabitine sahip dirençler (PTC)
2. Negatif sıcaklık sabitine sahip dirençler (NTC)
2. Fotorezistans
Fotorezistansın çalışma prensibi NTC direncin çalışma prensibine yakındır. Fotorezistanslar, ışık etkisi altında kalınca direnci küçülen elemanlardır. En çok kullanılan fotorezistans maddesi kadmiyum sülfürdür. Kadmiyum sülfürden yapılmış olan bir fotorezistansın karanlıktaki direnci 10 MOhm olduğu halde, gün ışığında 1 KOhm' a düşmektedir.


Termistör (Terminstans)

Termistörler ısınınca direnci değişen elemanlardır.
Termistörler sıcaklık sabitine göre ikiye ayrılırlar:
1. Pozitif sıcaklık sabitine sahip dirençler (PTC)
2. Negatif sıcaklık sabitine sahip dirençler (NTC)
1. PTC Dirençler
Pozitif sıcaklık sabitine (PTC) sahip dirençler ısındığı zaman, direnç değeri büyür. Metaller, özellikle de baryum titamat ve fungsten bu özelliğe sahiptir. Çok değişik kullanım alanları vardır.Örneğin: Röleye paralel bağlanan PTC direnç rölenin gecikmeli çekmesini sağlar. Florasan lambalarda da starter yerine PTC direnç kullanılabilmektedir.
2. NTC Dirençler
NTC dirençler, ısındığı zaman direnç değerleri düşer, Germanyum, Silikon, ve metal oksitler gibi maddelerden üretilir.
Şekil 1.13(a)
Şekil 1.13(a) da bir NTC termistöre ait karakteristik eğrileri verilmiştir.
Şekil 1.13(b)
Şekil 1.13(b) - NTC Termistör karakteristik eğrileri
-- 40°C' ye kadar ısıtılan bir ortamdaki termistör direncindeki değişim;
-- Değişik sıcaklıklardaki Akım-gerilim (I,V) bağıntısı
NTC Termistörünün kullanım alanları:
NTC termistörlerin çok değişik kullanım alanları vardır.
-- Motor ve transformatör gibi aşırı ısınması istenmeyen sistemlere yerleştirilen NTC termistörün direnci fazla ısınmadan dolayı küçülen bir alarm ve koruma devresini harekete geçirir.
-- Bir su deposunda seviye kontrolü için yerleştirilen NTC direnci su seviyesi düşünce, ısınarak pompa devresini çalıştırır.
-- Bir motora seri bağlanan NTC direnç önce küçük akım çekerek güvenli yol almasını sağlar.
-- Röleye seri bağlanan NTC direnç rölenin gecikmeli çalışmasını sağlar.
Şekil 1.14



Transistör

Npn ve Pnp Tipi Transistörler

Yukarıda belirtilen değişik işlevli bütün transistörlerin esası Yüzey Birleşmeli Transistör 'dür.
Bu nedenle, yüzey birleşmeli transistörlerin incelenmesi, transistörlerin yapısı, karakteristikleri ve çalışma prensipleri hakkındaki gerekli bilgileri verecektir.

Trasistörler, temel yapısı bakımından aşağıda gösterilmiş oduğu gibi; iki gruba ayrılır:

NPN tipi transistörler
PNP tipi transistörler
Yine her iki tip transistörün de N-P-N ve P-N-P bölgeleri şöyle adlandırılır:
1. Emetör; "E" ile gösterilir.
2. Beyz; "B" ile gösterilir.
3. Kollektör; "C" ile gösterilir.

Bölgeler şu özelliklere sahiptir:

Emetör bölgesi (Yayıcı): Akım taşıyıcıların harekete başladığı bölge.
Beyz bölgesi (Taban): Transistörün çalışmasını etkileyen bölge.
Kollektör bölgesi (Toplayıcı): Akım taşıyıcıların toplandığı bölge.
Bu bölgelere irtibatlandırılan bağlantı iletkenleri de, elektrot, ayak veya bağlantı ucu olarak tanımlanır.

Transistör yapısında baz kalınlığının önemi:

Akım taşıyıcılarının Beyz bölgesini kolayca geçebilmesi için, baz 'ın mümkün olduğunca ince yapılması gerekir.

Npn ve Pnp Tipi Transistörlerin Polarılması ve Çalışması

Transistörde Polarma Nedir?

Transistörün asıl görevi, değişik frekanslardaki AC işaretleri yükseltmektir.
Transistörün bu görevi yerine getirebilmesi için, önce Emiter, Beyz ve Collectorün DC gerilim ile beslenmesi gerekir. Uygulanan bu DC gerilime Polarma Gerilimi denir.

Transistörün polarılması:

Transistörün çalışmasını sağlayacak şekilde, Emiter, Beyz ve Collectorünün belirli değerdeki ve işaretteki (±), DC gerilim ile beslenmesine transistörün polarılması (kutuplandırılması) denir.

N Tipi Transistörün Polarılması

NPN transistör şu iki diyodun yan yana gelmesi şeklinde düşünülür:
- "NP" Emiter - Beyz diyodu
- "PN" Beyz - Collector diyodu
Bir NPN transistörü çalıştırabilmek için, Şekil 4.2 'de görüldüğü gibi, uygulanan polarma gerilimi iki şekilde tanımlanabilir:

1. Diyot bölümlerine göre tanımlama;

- Emiter - Beyz diyodu, doğru polarılır.
- Beyz - Collector diyodu ise, ters polarılır.

2. Polarma geriliminin, Emiter, Beyz ve Collectorün kristal yapısına uygulandığına göre;

- Emiter ve Beyz 'e kristal yapısına uygun polarma gerilimi uygulanır.
- Collectore ise, kristal yapısının tersi polarma gerilimi uygulanır.

Buna göre şekil 4.2 'den takip edilirse, NPN tipi transistörde uygulanan polarma gerilim:

- Emiter N tipi kristaldir : Kristal yapıya uygun, negatif (-) gerilim.
- Beyz P tipi kristaldir : Kristal yapıya uygun, pozitif (+) gerilim.
- Collector N tipi kristaldir : Kristal yapıya ters, pozitif (+) gerilim.
Şekil 4.2 - Bir NPN transistörün polarılması ve akım yönleri.
a. Bölgesel gösterilimindeki bağlantı şekli.
b. Sembolik gösterilimindeki bağlantı şekli.

Şekil 4.2 - Bir NPN transistörün polarılması ve akım yönleri
a) Bölgesel gösterilimdeki bağlantı şekli.
b) Sembolik gösterilimdeki bağlantı şekli.

NOT:

1. Şekil 4.2 'de görüldüğü gibi, beyz 'in polarma gerilimi ile ilgili tipik bir durum var.
Beyz 'e VEB kaynağının pozitif kutbu, VCB kaynağının ise, negatif kutbu bağlanmıştır. Bu durumda beyz polarma gerilimi ne olacaktır? 
Yukarıda belirtildği gibi, Emiter-Beyz diyodu iletimde, olduğu için, VEB kaynağının pozitif kutbu etken olacaktır. Yani Beyz 'in polarma gerilimi, pozitiftir. PNP transistör için de benzer şekilde düşünülür. 2. Transistörün gerek polarma konusu, gerekse de çalışma prensibi açıklanırken, anlatım kolaylığı bakımından iki DC besleme kaynağı kullanılmaktadır.

Uygulamada ise, tek besleme kaynağı kullanılmaktadır.

Npn Transistörün Çalışması

Yukarıda tanımlanmış olduğu gibi polarma gerilimi uygulanmış olan bir NPN transistörde aşağıdaki gelişmeler olur.
1. N Bölgesindeki Gelişmeler
Şekil 4.3 'den takip edilirse;
Emiter ve collectorü oluşturan N bölgesindeki, çoğunluk taşıyıcılar, elektronlar şu şekilde etkilenir;
-- VCB besleme kaynağının pozitif kutbunun çekme kuvveti etkisinde kalan, gerek emiter,
gerekse de collector bölgesi elektronları VCB kaynağına doğru akar. Bu akış IC collector
akımını yaratır.
-- Aynı anda VEB kaynağının negatif kutbundan ayrılan elektronlar da emitere geçer. Bu geçiş
IE emiter akımını yaratır.
-- P bölgesinden geçemekte olan elektronlardan bir miktarıda VEB besleme kaynağının pozitif kutbunun çekme kuvveti etkisiyle VEB 'ye doğru akar. Bu akış IB beyz akımını yaratır.
-- Son olarkada VCB 'nin negatif kutbundaki elektronlar, VEB 'nin pozitif kutbuna geçiş
yaparak akım yolunu tamamlar. Böylece devrede bir akım doğar.
(--->) : N bölgesindeki ve dış devredeki elektron akış yönü
(++>) : P bölgesindeki pozitif elektrik yükü (oyuk) akış yönü
(—>) : Dış devredeki akım yönü.
 : Verici katkı maddesi atomu (N bölgesindeki etkisiz pozitif iyon)
 : Alıcı katkı maddesi atomu (P bölgesinde etkisiz negatif iyon)
"+" : Pozitif elektrik yükü (oyuk)(P bölgesindeki akım taşıyıcılar)
"-" : Elektron (N bölgesindeki akım taşıyıcılar
Şekil 4.3 - NPN transistörde elektron ve pozitif elektrik yüklerinin hareketleri
2. P Bölgesindeki Gelişmeler
NPN transistörde beyz P tipi kristaldir.
P tipi kristaldeki "+" yükler (oyuklar) şu şekilde aktif rol oynamaktadır:
-- P tipi kristaldeki katkı maddesi atomlarının dış yörüngesinde üç elektron var. Bir elektronu
katkı maddesi atomlarına veren Ge ve Si atomları, pozitif elektrik yükü (oyuk) haline
 gelir ve bunlar çoğunluktadır.
-- Şekil 4.3 'te görüldüğü gibi VEB besleme kaynağının pozitif (+) kutbunun itme kuvveti
etkisi ve negatif kutbunun da çekme kuvveti etkisiyle, beyzden emitere doğru bir pozitif
elektrik yükü (oyuk) hareketi başlar. Diğer bir ifadeyle, emiterden beyz 'e doğru elektron
hareketi başlar.
-- Yine collectorde. Azınlık taşıyıcılar durumunda olan çok az sayıdaki "+" yükler (oyuklar),
VCB kaynağının pozitif kutbunun itme kuvveti ve negatif kutbunun çekme kuvveti etkisiyle
Şekil 4.3 'te görüldüğü gibi beyz elektroduna doğru hareket eder. Böylece çok küçük bir
akım doğar. Bu akım, beyz collector diyodunun ters yön (kaçak) akımı olup ihmal
edilebilecek kadar küçüktür.
ÖZETLE:
Yukarıda açıklanan hususların sonucu olarak, Şekil 4.4 'te özelliği olan elektrik yükleri gösterilmek suretiyle özet bir görüntü verilmiştir.
1. Şekilde büyük ok ile gösterilmiş olduğu gibi, emiter ve collector bölgesindeki elektronların büyük bölümü collector elektroduna doğru ve küçük bir bölümü de yalnızca emiterden beyz elektroduna doğru akmaktadır. Elektron akışı dış devrede de devam eder.
Bu akış IE, IB ve IC akımlarını yaratır.

IE = I+ I'dir.

Bu bağıntı her çeşit devre kuruluşunda ve her transistör için geçerlidir.
Ancak IB akımı Iakımı yanında çok küçük kaldığından (IB=0.02 IC), pratik hesaplamalarda IB ihmal edilir.
IE = IC olarak alınır.
2. Katkı maddelerine ait, "+" ve "-" iyonların bir etkinliği olmadığından daire içerisine alınmıştır.
3. Serbest elektronların çok hızlı hareket etmesi nedeniyle NPN transistördeki akım iletimide hızlı olmaktadır. Bu nedenle NPN transistörler yüksek frekanslarda çalışmaya daha uygundur.
4. Ayrıca, Şekil 4.4 'te, bir NPN transistörün, ters yönde bağlı iki NP ve PN diyot şeklinde düşünülebileceği de gösterilmiştir. Böylece, ters bağlı iki diyot devresinden akımın nasıl aktığıda kendiliğinden açıklanmış olmaktadır.

Şekil 4.4 - NPN trnasistörde akım iletimini sağlayan elektronların akış yönleri ve transistörün ters bağlı iki diyot halindeki görüntüsü

Pnp Tipi Transistörün Polarılması

PNP transistörün, NPN transistöre göre, yapımında olduğu gibi, polarma geriliminde de terslik vardır. Şekil 4.5 'te bir PNP transistöre polarma geriliminin uygulanışı gösterilmiştir.
Şekilden de anlaşıldığı gibi, PNP transistörde de, NPN 'de olduğu gibi polarma geriliminin yönleri iki şekilde tanımlanır:
1 - Diyot bölümlerine göre tanımlama
-- Emiter - Beyz diyodu, doğru polarılır.
-- Collector - Beyz diyodu, ters polarılır.
2 - Polarma geriliminin kristal yapıya uygunluğuna göre tanımlama:
-- Emiter P tipi kristaldir: Kristal yapısına uygun, pozitif (+) gerilim uygulanır.
-- Beyz N tipi kristaldir: Kristal yapısına uygun, negatif (-) gerilim uygulanır.
-- Collector P tipi kristaldir: Kristal yapısına ters, negatif (-) gerilim uygulanır.
Polarma durumuna göre devreden akan akımların yönü de Şekil 4.5 'te gösterilmiş olduğu gibidir.
Daima IE = IB + I'dir.
Şekil 4.5 - PNP tipi transistörün polarılması ve akım yönleri
a. Jonksiyonel gösterilimdeki bağlantı
b. Sembolik gösterilimdeki bağlantı

Pnp Transistörün Çalışması

PNP transistörde, NPN transistördeki elektron yerine, pozitif elektrik yükleri (oyuklar), ve pozitif elektrik yükleri yerine de elektronlar geçmektedir.
Bu durumda, Şekil 4.6 'dan da anlaşılacağı gibi, PNP transistördeki akım iletimi pozitif elektrik yükleri ile açıklanmaktadır.
Şekil 4.6 'dan takip edilirse PNP transistörün çalışması şu şekilde olmaktadır:
-- VEB besleme kaynağının pozitif kutbunun itme, negatif kutbunun çekme kuvveti etkisiyle, emiterdeki pozitif elektrik yükleri (oyuklar) atomdan atoma yer değiştirerek bayze doğru akar.
-- Bu hareketlenme sırasında pozitif elektrik yükleri (oyuklar) collectore bağlı VCB besleme kaynağının negatif kutbunun çekme kuvveti etkisi altında kalır.
VCB gerilimi VEB 'ye göre daima daha büyük seçildiğinden; pozitif elektrik yüklerinin
(oyukların) %98 - %99 gibi büyük bir bölümü collector elektroduna doğru, %1 - %2 gibi
küçük bir bölümü de beyz elektroduna doğru akım iletimi sağlar.

(++>) : P bölgesindeki pozitif elektrik yükü (oyuk) yolları
(-->) : N bölgesindeki ve dış devredeki elektron yolları
(— >) : Dış devredeki akım yönü.
: Verici katkı maddesi atomu
"+" : Pozitif elektrik yükü (oyuk)
: Alıcı katkı maddesi atomu
"-" : Elektron
Şekil 4.6 - PNP transistörde pozitif elketrik yüklerinin ve elektronların hareketi
Bu arada, bir miktar pozitif elektrik yükü de, beyzdeki serbest elektronlar ile birleşerek nötr hale gelir.
-- Aynı zamanda collector bölgesindeki azınlık taşıyıcılar durumunda bulunan az sayıdaki elektronlar da VCB 'nin etkisiyle beyz elektroduna doğru hareket eder. Bu hareket, ters yön (kaçak) akımını yaratır.
Dış devredeki gelişmeler:
Şekilde gösterildiği gibi, emiterden VEB besleme kaynağının "+" kutbuna ve oradan da beyz'e ve VCB besleme kaynağının üzerinden collectore, elektron akışı başlar.
Kağıt üzerinde gösterilen akım yönü de, yine şekildeki gibi, besleme kaynağının "+" kutbundan "-" kutbuna doğru olmaktadır.
ÖZETLE:
Bir PNP transistördeki akım iletimi, Şekil 4.7 'de gösterildiği gibi, pozitif elektrik yükleri (oyuklar) ile sağlanmaktadır.
Şekil 4.7 'de ayrıca transistörü oluşturan iki diyodun sembolik bağlantısıda gösterilmiştir...

Şekil 4.7 - PNP transistörde akım iletimini sağlayan pozitif elektrik yüklerinin (oyuk) akış yönleri ve transistörün ters bağlı iki diyot halindeki görüntüsü

Akım ve Gerilim Yönleri

Akım Yönleri
NPN Transistörde akım yönleri:
1. Emiterde; Transistörden dış devreye doğru, yani emiterdeki ok yönündedir.
2. Beyz ve Collectorde; Dış devreden transistöre doğrudur.
PNP Transistörde akım yönleri:
1. Emiterde; Dış devreden transistöre doğrudur, yani okun gösterdiği yöndedir.
2. Beyz ve Collectorde; Transistörden dış devreye doğrudur.
Gerilim Yönleri:
Burada gerilim yönünden amaç, polarma geriliminin "+" veya "-" oluşudur.
NPN Transistörde gerilim yönleri:
1. Emitere: Negatif (-) gerilim uygulanır.
2. Beyze: Pozitif (+) gerilim uygulanır.
3. Collectore: Pozitif (+) gerilim uygulanır.
PNP Transistörde gerilim yönleri:
1. Emitere: Pozitif (+) gerilim uygulanır.
2. Beyze: Negatif (-) gerilim uygulanır.
3. Collectore: Negatif (-) gerilim uygulanır.
NOT:
Uluslararası kabule göre, bir iletkendeki elektron akış yönü ile akım yönü birbirine göre terstir.
Uluslararası elektroteknik kuruluşu (IEC) tarafından yapılan kabule göre;
Elektrik ve Elektronik devrelerindeki AKIM YÖNÜ, besleme kaynağının pozitif kutbundan (+), Negatif kutbuna (-) doğru olan yöndür.
Diyot sembollerindeki ve transistörlerin emiterindeki akım yönünü gösteren oklar da "+" dan "-" 'y doğrudur.
Elektron yönü sadece teorik açıklamalar sırasında gösterilmektedir.
Kirchoff kanununa göre , yapılan devre hesaplamalarında "+" ve "-" akım yönlerinin gösterilmesi gerekebilir.
Bura da, besleme kaynağının pozitif kutbundan negatif kutbuna

Transistörlerin Multimetre İle Sağlamlık Kontrolü

Transistörlerin ayrıntılı kontrolü transistörmetrelerle yapılır. Transistörmetreler daha çok labaratuvarlarda kullanılır.
Bir transistörün en kolay kontrol şekli multimetre ile yapılır, Ancak, bu halde transistöre herhangi bir zarar verilmemesi için multimetrenin içinde bulunan pilin 1.5V 'dan büyük olmamasına veya devreden akacak akımın 1 mA 'den fazla olmamasına dikkat edilmelidir.
" Transistör devrede iken ölçüm yapılmaz."
Şekil 4.8 'de PNP ve NPN tipi transistörlerin multimetre ile kontrolü sırasında uçların tutuluş şekilleri gösterilmiştir. Tablo 4.1 'de ise, yapılacak kontrolün esasları ve multimetrede aşağı yukarı okunması gereken değerler verilmiştir.
Tablo 4.1 'e uygun olarak yapılan kontrollerede, direncin büyük okunması gerekirken küçük okunuyorsa veya küçük olması gerekirken büyük değerlerle karşılaşıyorsanız transistör bozuk demektir.
Ölçmelerde, multimetrenin içerisindeki pil vasıtası ile büyük dirençlerin okunması sırasında ters polarma, küçük dirençlerin okunması sırasında doğru polarma uygulaması yapılmaktadır.
1.5V 'luk multimetre ile yapılan kontrol sırasında transistörden akacak akım kısa bir müddet için 1mA 'i geçmeyeceğinden, günlük hayata girmiş transistörlerde herhangi bir bozukluğa yol açmayacaktır. Fakat, yayılım yoluyla yapılan alaşım transistörleri gibi hassas transistörlerin kontrolü sırasında, emniyet tedbiri olarak VCEcollector geriliminin sıfırdan başlayarak gerekli gerilime kadar ayarlanması tavsiye edilmektedir. Bu bakımdan böyle transistörlerin transistörmetre ile kontrolü uygun olmaktadır veya 100-200 ohm 'luk seri direnç kullanılır.

Şekil 4.1 - Transistörün Ohmmetre ile kontrolü
Transistör TipiOhmmetre uçlarının tutuluş şekliTransistör sağlam ise Ohmmetre 'nin göstereceği değerler
PNP(+) ucu beyze, (-) ucu sıra ile kollektör ve emitere (Şekil 4.8 (a))50 Kohm 'dan büyük
(-) ucu beyze, (+) ucu sıra ile kollektör ve emitere (Şekil 4.8 (b))500 Ohm 'dan küçük
NPN(-) ucu beyze, (+) ucu sıra ile kollektör ve emitere (Şekil 4.8 (c))50 Kohm 'dan büyük
(+) ucu beyze, (-) ucu sıra ile kollektör ve emitere (Şekil 4.8 (d))500 Ohm 'dan küçük

Transistörlerde Yükseltme İşleminin Gerçekleştirilmesi

Transistörler yapısı gereği, akım yükseltme özelliğine sahiptir.
Uygun, bir devre dizaynıyla gerilim ve güç yükseltmesi de yapar.
Tabi bu işlemlerde de asıl olan akımdır. Bu nedenle, önce akımın nasıl yükseltildiğinin bilinmesi gerekir.....
Transistör yükseltme işlemi nasıl yapılmaktadır?
Örnek olarak şekil 4.9 'da görüldüğü gibi bir NPN tipi transistör alınmıştır. Transis törün çalışabilmesi için elektrotlarına, şu gerilimler uygulnıyor:
Emiter: (-)gerilim,
Beyz: (+)gerilim,
Collectore: (+)gerilim.
Şekil 4.9(a)Şekil 4.9(b)
Şekil 4.9 - Emiteri ortak yükselteç
a. Jonksiyonel bağlantı devresi
b. Sembolik bağlantı devresi
Şekil 4.9 'da, emiter ucu giriş ve çıkış devrelerinde ortak olduğu için, bu yükselteç "Emiteri ortak bağlantılı yükselteç" olarak taımlanır. En çok kullanılan yükselteç şeklidir.
Transistörün bu şekilde çıkışında bir yük direnci bulunmadan çalıştırılmasına kısa devrede çalışma denmektedir.

Yükseltme İşleminin Sağlanması

1. Transistör içerisinde emiterden beyz ve collectöre doğru bir elektron akışı vardır.
2. Elektronların küçük bir kısmı da VBE kaynağının oluşturduğu giriş devresi üzerinden, büyük bir kısmıda VCEkaynağının oluşturduğu çıkış devresi üzerinden devresini tamamlar.
3. Giriş ve çıkışta dolaşan elektronların miktarı, trans. büyüklüğüne bağlı olduğu gibi, VBE ve VCE kaynak gerilimlerinin büyüklüğüede bağlıdır.
4. Emiterdeki elektronları harekete geçirmek için "Silisyum" transistörde en az 0.6V, "Germanyum" transistörde ise 0.2V olması gerekir.
5. Elektroları çekebilmesi için VCE gerilimi VBE 'ye göre oldukça büyük seçilir.
6. Giriş devresinden dolaşan elektronlar "IB" beyz akımını, çıkış devresinden dolaşan elektronlarda "IC" collectör akımını oluşturur.
7. Buradaki IB ve IC akımları DC akımlardır... Eğer girişe AC gerilim uygulanırsa, ve IC 'de AC olarak değişir.
8. IB ve IC akımları devrelerini tamamlarken emiter elektrodu üzerinde birleştiğinden Ie akımı, IB ve IC 'nin toplamı olur............

Herzaman geçerli kural: IE = IB + IC

Sonuçta:
IB akımı giriş akımı, IC akımı da çıkış akımı olarak değerlendirilirse, IB gibi küçük değerli bir akımdan, IC gibi büyük değerli bir akıma ulaşılmaktadır.........
Bu olay "Transistörün akım yükselteci olarak çalıştığını göstermektedir."

Emiteri ortak bağlantıda akım kazancı formülü: β = IC/IB 'dir...Beta:(β)
IB ve Ic akımları değişse de, β (Beta) akım kazancı sabit kalmaktadır.
Akım kazancı nasıl oluyorda sabit kalıyor?
Şekil 4.9 'a göre; VBE gerilimi büyütüldüğünde; iki aşamalı şu gelişmeler olmaktadır:
1. Emiter - Beyz diyodu daha büyük bir gerilim ile polarılmış olduğundan, daha çok elektron harekete geçer. Bu elektronların, Beyz girişi üzerinden devre tamamlayan miktarı da artacağından IB akımı büyür.
2. Diğer taraftan, büyük hareketlilik kazanan emiter elektronları, mevcut olan VCE çekme kuvveti etkisiyle beyz 'i daha çok sayıda geçerek collectore ulaşır. Böylece daha büyük IC akımı oluşur.
IB ve IC deki artış aynı oranda olmaktadır.
Dolayısıyla da, β=IC/IB değeri sabit kalmaktadır.
VBE küçültüldüğünde de IB ve IC aynı oranda küçüldüğünden, β (Beta) yine sabit kalır.
Görüldüğü gibi, gerek IB, gerekse de IC akımının büyüyüp küçülmesinde yalnızca VBE giriş gerilimi etkin olmaktadır...
VCE besleme kaynağının akım kazancına etkisi nedir?
VCE gerilimi büyütüldüğünde, devreden akan elektron miktarında, diğer bir deyimle IC akımında, önemli bir artış olmamaktadır.
Nedeni;
VCE gerilimi, esas olarak, VBE geriliminin emiterde hareketlendirdiği elektronları çekmektedir. Emiterde ne kadar çok elektron hareketlenmişse, VCE 'de o kadar çok elekrtron çekmektedir. Bunlara collectordeki belirli sayıdaki elektronlarda eklenmektedir. Ancak, collectorde daha az katkı maddesi kullanıldığından açığa çıkan elektron sayısı da daha azdır. Bunlarda IC akımını fazla etkileyememektedir.
VCE 'nin büyütülmesi, çekilen elektron sayısını çok az artırabilmektedir.
Ancak, VCE 'nin, transistör kataloğunda verilen değeri de geçmemesi gerekir.
VCE 'nin belirli bir değeri geçmesi halinde, ters polarmalı durumunda olan, Beyz-collector diyodu delineceğinden, transistör yanar.

Transistörün, IC, VCE ve RCE İle İlgili Tanımı:

Bu tanımlama, IC, VCE ve RCE arasındaki bağıntıyı açıklayan, diğer bir deyimle, transistörün yükseltici sırrını ortaya koyan bir tanımlamadır.
Transistör, iki elektrodu arasındaki direnci, üçüncü elektroduna uygulanan gerilim ile değiştirilebilen üç elektrotlu bir devre elemanıdır.
Şöyleki;
Ohm kanununa göre, çıkış devresinde şu bağıntı yazılabilecektir:
VCE=IC*RCE
VCE belirli bir değer de sabit tutulduğu halde, VBE ve dolayısıyla da IB değişince IC 'de değiştiğinden, yukarıdaki bağıntıya göre, RCE direnci de değişir.
Burada:
Transistörün iki elektrodu arasındaki direnç: RCE 'dir.
Üçüncü elektroda uygulanan gerilim ise: VBE 'dir.
Teorik hesaplamalarda: IC maksimum değerine ulaşınca, RCE=0 olduğu kabul edilir. RCE=0 olunca, VCE 'de "0" olur.
Benzer durum giriş direncinde de olmaktadır:
Diyot karakteristik eğrisinden de bilindiği gibi, VBE 'nin biraz büyütülmesi halinda IB akımı çok çabuk büyümektedir.
Buradan şu sonuç çıkmaktadır:
VBE giriş gerilimi büyütülünce; RBE giriş direnci küçülür.
Özet olarak: Giriş gerilimi büyüdükçe, hem giriş direnci hem de çıkış direnci küçülür.

Akım Kazancının Bulunması

Akım kazancı, yükselteç olarak çalışmakta olan bir transistörün, çıkışındaki akımın girişindeki akıma oranıdır.
Şekil 4.10 'da görüldüğü gibi, yükselteçlerin üç bağlantı şekli vardır.
Bu bağlantı şekillerindeki akım kazançları şöyle ifade edilir:
1. Emiteri ortak bağlantı.Akım kazancı
BETA, β = IC/IB
2. Beyzi ortak bağlantı.Akım kazancı
ALFA, α = IC/IE
3. Collectorü ortak bağlantı.Akım kazancı
GAMA, γ = IE/IC
Şekil 4.10(a)
Şekil 4.10(b)Şekil 4.10(c)
Şekil 4.10 - Transistördeki üç bağlantı halinde bağlantı uçlarının durumu.

Akım Kazançlarının Dönüştürülmesi

Her üç bağlantı şeklinde de akımlar arasında şu bağlantı vardır:
IE=IC+IB veya IC=IE-IB
Bu bağlantı ile yukarıdaki bağıntılardan yararlanılarak, α,  β, γ birbirlerine dönüştürülür.
α = Alfa
β = Beta
γ = Gamma
α 'nın β cinsinden yazılması:
1/α = IE/IC = IC+IB/IC = 1+IB/IC = 1+1/β 'dan    α = β/β+1   olur...
β 'nın α cinsinden yazılması:
Yukarıdaki "α, β" bağıntısından,    β = α/1-α     olur...
α 'nın γ cinsinden yazılması:
α = IC/IE = IE-IB/IE = 1-IB/IE = 1-1/γ = γ-1/γ 'dan    α = γ-1/γ     olur...
γ 'nın α cinsinden yazılması:
Yukarıdaki "α, γ" bağıntısından,      γ = 1/1-α      olur...
ß 'nın γ cinsinden yazılması:
β = IC/IB = IE-IB/IB = IE/IB-1 = γ-1  'den        β = γ-1    olur...
γ 'nın β cinsinden yazılması:
Yukarıdaki "β, γ" bağıntısından          γ = β+1       olur...
Özet bir tablo yapılırsa dönüşümler şöyle sıralanır:

α = β/β+1α = γ-1/γβ = α/1-αβ = γ-1γ = 1/1-αγ = β+1


Transistörün Dört Bölge Karakteristiği

Dört bölge karakteristiklerinde, DC 'de ve yüksüz olarak çalıştırılan transistörün giriş ve çıkış akımları ile gerilimleri arasındaki bağıntılara ait karakteristik eğrileri hep birlikte görüntülenir.
Dört bölge karakteristik eğrilerinden yararlanılarak şu statik karakteristik değerleri hesaplanabilmektedir.
1. Giriş direnci
2. Çıkışdirenci
3. Akım kazancı
4. Giriş-çıkış gerilim (zıt reaksiyon) bağıntısı
Bunlar transistörün yapısıyla ilgili karakteristik değerlerdir.
Dört bölge karakteristiği, transistör çıkışında yük direnci yokken çıkarıldığından bunlara kısa devre karakteristikleri de denir.
Transistörün "Beyz" 'i , "Emiteri" ve "Collectoru" ortak bağlantılı haldeki kısa devre karakteristikleri ile, yükte çalışma sırasında konu edilen yük doğrusu ayrıca "Temel yükselteç devreleri" bölümünde daha detaylı anlatılmıştır.
Burada, ön bilgi olarak, emiteri ortak yükselteçe ait örnek verilecektir..
Dört Bölge Karakteristik Eğrisinin Bölgeleri:
Şekil 4.11 'den takip edilirse; Şekil 4.9 'da verilmiş olan emiteri ortak yükseltece ait dört bölge karakteristik eğrisi, şu bölgelerden oluşmaktadır.
1. Bölge Karakteristik Eğrisi (VCE - IC):
VCE çıkış gerilimindeki değişime göre, IC çıkış akımındaki değişimi gösterir.
RC=VCE/IC bağıntısı ile Çıkış direncini belirler.
2. Bölge Karakteristik Eğrisi (IB - IC):
IB giriş akımındaki değişime göre, IC çıkış akımındaki değişimi gösterir.
β=IC/IB bağıntısı ile Akım kazancını belirler.
3. Bölge Karakteristik Eğrisi (VBE - IB):
VBE giriş gerilimindeki değişime göre, IB giriş akımındaki değişimi gösterir.
Rg=VBE/IB bağıntısı ile Giriş direncini belirler.
4. Bölge Karakteristik Eğrisi (VBE- VCE):
"VBE - VCE" bağıntısı VBE giriş gerilimindeki değişime göre, VCE çıkış gerilimindeki değişim miktarını gösterir. Bu değişim, gerilim transfer oranı olarak tanımlanır.
Aslında bu iki gerilimin biri biri üzerinde önemli bir etkisi bulunmamaktadır.
Bu bilgiler daha çok teorik çalışmalar için gereklidir

Şekil 4.11 - Emiteri ortak bağlantılı yükseltecin dört bölge karakterisitiği

Transistörün Anahtarlama Elemanı Olarak Çalıştırılması

Sayıcılar (counters), bilgisayarlar (computers), ateşleme devreleri (trigger circuit) gibi, bir kısım devrenin çok hızlı çalışması (on) ve sukunete geçmesi (off) gerekebilir.
Bu gibi hallerde çok hassas bir anahtarlama yapılması gerekir.
Bu devrelerde, transistörden anahtar olarak yararlanılmaktadır. Transistör ile nano saniye 'lik yani 10-9 saniyelik (sn) bir çalışma hızı sağlanmaktadır.
Transistörden, iki şekilde anahtar olarak yararlanılabilmektedir.
- Normal çalışmada
- Doyma halindeki çalışmada
Transistörün doyma halinde çalışması, kısa bir an için, taşıyabileceği maksimum akımda görev yapması demektir.
Transistörün Normal Çalışmada Anahtar Görevi Yapması
Şekil 4.12 'de bir NPN transistörün anahtar olarak çalışmasını gösteren iki devre verilmiştir.
Bu devreler, 6 Volt 'luk besleme kaynaklı ve emiteri ortak bağlantılı, lamba yakan bir transistörden oluşmaktadır.
Şekil 4.12 - Normal çalışmada transistörden anahtar olarak yararlanma
a) IB akımı kumandasıyla çalışma
b) VBE gerilimi kumandasıyla çalışma
Şekil 4.12 (a) 'daki devre:
IB akımının değişmesi yoluyla çalıştırılan bir devredir:
R reostası ile IB akımının ayarı yapılmaktadır.
R direnci yeterince küçültülüp IB akımı yeterince büyültüldüğünde, IC akımı lambayı yakacak seviyeye ulaşacaktır.
Şekil 4.12 (b) 'deki devre:
VBE gerilimini kontrol etmek suretiyle çalıştırılan bir devredir.
VBE gerilimi, S reostası üzerindeki gerilim düşümü ile sağlamaktadır.
"S" reostası, "0" 'dan yani en üst noktadan başlatılarak, yavaş yavaş büyütüldüğünde, beyz-emiter arasına uygulanan gerilimde büyür. Bu gerilim, örneğin, silikon transistörde 0.6V 'u geçince transistör iletime geçer ve lamba yanar.
Bu çalışma şeklinde, transistör kesikli çalışan bir yükselteç olarak görev yapmıştır.
Transistörün gerçek anlamda anahtar olarak çalışması, doyma halindeki çalışmadır.

Transistörün Yükselteç Olarak Çalıştırılması

Yükselteç olarak çalıştırılan bir transistörden, şu üç işlemin gerçekleştirilmesinde yararlanılır:
1. Akım kazancını sağlamak
2. Gerilim kazancını sağlamak
3. Güç kazancını sağlamak
Buradaki kazancın anlamı:
Transistör girişine verilen akım, gerilim veya gücün çıkıştan daha büyük değerlerde elde edilmesidir. Bunu sağlamak için de belirli devrelerin oluşturulması gerekir.
Kazancın sayısal değerinin bulunması da, çıkıştaki akım, gerilim ve güç değerlerinin, girişteki akım, gerilim ve güç değerlerine oranlanması suretiyle elde edilir.
Karakteristik eğrileri, transistörün üreticileri tarafından hazırlanan tanıtım kitaplarında (katalog) verilir.
Transistör, hem DC hem de AC yükselteç olarak çalışabilir. Bu nedenle, transistörü gereği gibi inceleyebilmek için, ayrı ayrı DC ve AC 'deki çalışma hallerinin incelenmesi gerekir.
DC çalışmada girişteki ve çıkıştaki akım ve gerilim değerleri arasındaki bağıntılara Statik Karakteristikleri,
AC çalışmadaki akım ve gerilim bağıntılarına da Dinamik Karakteristikleri denir.
Transistör yükselteç olarak şu üç bağıntı şeklinde çalıştırılabilmektedir.
1. Emiteri ortak bağlantılı yükselteç
2. Beyz 'i ortak bağlantılı yükselteç
3. Kollektörü ortak bağlantılı yükselteç
Ortak bağlantı deyimi, girişte ve çıkışta ortak olan uç (elektrot) anlamında kullanılmıştır.

Transistörün DC Yükselteç Olarak Çalıştırılması

Şekil 4.12 'de Emiteri ortak bağlantılı bir DC yükselteç devresi verilmiştir. Bu yükselteç devresi ile transistörün statik karakteristikleri incelenmektedir.
Statik karakteristikleri incelerken yukarıda da belirtildiği gibi giriş ve çıkıştaki DC akım ve gerilim değerlerinden yararlanılır.

Şekil 4.12 - Transistörün statik karakteristiklerini tanımlamak üzere kurulan yükselteç devresi
Girişteki akım ve gerilimdeki değişmeler girişe seri bağlanan mikro ampermetre (µA) ve paralel bağlanan küçük değerler ölçebilen voltmetre (mV) ve çıkıştaki değişmeler de, çıkışa bağlanan mili Ampermetre ve normal bir Voltmetre ile ölçülür.
Şekil 4.12 'ye dikkat edilirse, transistör çıkışında başka bir eleman bulunmaksızın yapılan DC ölçümlerdir.
Uygulanan bu tür ölçme yöntemi ile hesaplanan statik karakteristik değerlerine ve çizilen eğrilere Kısadevre Karakteristikleri 'de denir.
Şekil 4.12 'deki ölçü aletleri ile, şu değerler ölçülmektedir:
Girişe ait:
Beyz akımı, IB
Beyz - Emiter arası gerilim, VBE
Çıkışa ait:
Kollektör akımı, IC
Kollektör - Emiter arası gerilim, VCE
Ölçülen bu değerler ile şu karakteristik değerler hesaplanmaktadır:
-- Akım kazancı: Kİ(β) = IC/IB
-- Giriş direnci: Rg = VBE/IB
-- Çıkış direnci: RÇ = VCE/IC
-- Eğim: S = ΔIC/ΔVBE
-- Transfer oranı: µ = VBE/VCE (%0,01-0,001) dir.
Buradan ilk üçlü, "Kİ, Rg ve RÇ" her transistör için, her devrede bilinmesi gereken karakteristik değerlerdir. Son iki "S ve µ" değerleri ise transistör üzerinde daha derinlemesine çalışma yapılması gerektiğinde, ihtiyaç duyulan değerlerdir.
Yukarıdaki karakteristik değerler, Şekil 4.11 'de verilmiş olan dört bölge karakteristik eğrisinden yararlanılarak da hesaplanabilmektedir.
1. Bölge karakteristik eğrisi: (VCE,IC)
2. Bölge karakteristik eğrisi: (IB,IC)
3. Bölge karakteristik eğrisi: (VBE,IB)
4. Bölge karakteristik eğrisi: (VBE,VCE)
Bu karakteristik eğrilerinin değişik noktalarındaki, küçük değişim (Δ) değerleri ile yapılacak olan hesaplamalar, Kİ, Rg ve RÇ değerleri, hakkında daha doğru bilgi verir.
Şöyle ki;
Kİ(β) = ΔICIB bağıntısı, karakteristik eğrisi doğrusal olduğundan her noktada aynı değeri verir.
Rg = ΔVBEIB bağıntısı, eğrisel olan karakteristik eğrisinin farklı noktalarında farklı değerler verir, en iyi noktayı seçmek gerekir.
Karakteristik eğrisinden de anlaşılmaktadır ki, IB beyz akımı büyüdükçe transistörün Rg giriş direnci küçülmektedir.
RÇ = RCE = ΔVCEIC bağıntısı da, IC büyüdükçe daha küçük RÇ verir.
Görülmektedir ki, DC yükselteç devresinde ölçülen değerler ile elde edilen sonuçlar, transistör hakkında önemli bilgi vermektedir.
Transistörün Gerilim ve Güç Kazançlarını Bulmak İçin:
Şekil 4.13 'te görüldüğü gibi, giriş devresine paralel olarak bir RB direnci, çıkış devresine de yine paralel bir RL yük direnci bağlanır. Bunların üzerinde oluşan gerilim düşümlerinin ve sarf olan güçlerin oranı gerilim ve güç kazancını verir.
Gerilim kazancı: KV = VRL/VRB
Güç kazancı: KP = PRL/PRB = IC.VRL/IB.VRB = β.KV
Görüldüğü gibi güç kazancı ile gerilim kazancının çarpımına eşit olmaktadır.

Şekil 4.13 - Girişe RB direnci çıkışada RL yük direnci bağlanan DC ve AC yükselteç

Transistörün AC Yükselteç Olarak Çalıştırılması

Transistör Şekil 4.13 'de görüldüğü gibi girişine, AC işaret gerilimi uygulandığında da AC yükselteç olarak çalışır.
AC yükselteçler de iki ana gruba ayrılır:
1. Ses frekansı yükselteçleri
2. Yüksek frekans (Radyo frekansı) yükselteçleri
Yüksek frekans yükselteçleri özel yapılı yükselteçlerdir.
AC yükselteç olarak inceleme konusu, günlük hayatta daha çok karşılaşılan ses frekansı yükselteçleridir.
AC işaret gerilimi, genelde sinüzoidal olarak değişen bir gerilim olarak düşünülür. Bu gerilim, girişteki ve çıkıştaki DC polarma gerilimini büyültüp küçülterek sinüzoidal olarak değişmesini sağlar.
AC çalışmada, yalnızca AC değerler önemli olduğundan, giriş ve çıkışta ampermetre ve voltmetre olarak AC ölçü aletleri kullanılır.
AC ölçü aletleri efektif değer ölçtüğünden, gerekli hesaplamalarda efektif değerler ile yapılır.
Örneğin:
Akım kazancı: KİAC(βAC) = ICef/IBef
Gerilim kazancı: KVAC = VCEef/VBEef = (ICef/IBef).(RL/RB) = βAC.RL/RB
Güç kazancı: KPAC = βAC.KVAC    şeklinde ifade edilirler.
Alçak frekans (ses frekansı) yükselteçlerinde: βDC = βAC olarak alını.
Giriş ve çıkış dirençleri de DC ve AC 'de aynı özelliklere sahiptir.
NOT:
Şekil 4.12 ve Şekil 4.13 'te verilmiş olan devreler deney ve bilgi edinme devreleri olduğu için, anlatım kolaylığı bakımından iki besleme kaynağı kullanılmıştır.
Uygulamada ise tek besleme kaynağı kullanılır.

Transistörün Çalışma Kararlılığını Etkileyen Faktörler

Bir transistöre kararlı bir çalışma yaptırabilmek için, öncelikle karakteristik değerlerine uygun bir devre düzeni kurmak gerekir. Bunu içinde, daha önceden de belirtilmiş olduğu gibi, katalog değerlerine ve karakteristik eğrilerinde verilen bilgilere uyulmalıdır.
Transistörün kararlı çalışmasını etkileyen faktörler:
1. Sıcaklık
Aşırı ısınan transistörün çalışma dengesi bozulur, gücü düşer. Daha da çok ısınırsa yanar. Isınan transistörlerde elektron sayısı anormal artacaktır. Bu artış nedeniylede belirli giriş değerleri için alınması gereken çıkış değerleri değişir.Buda kararlı çalışmayı önler.
Daha çok ısınma halinde ise kristal yapı bozulur. Bu durumda transistörün yanmasına neden olur. Isınma transistörün kendi çalışmasından kaynaklandığı gibi, sıcak bir ortamda bulunmasından dolayı da olabilir.
2. Frekans
Her transistör, her frekansta çalışmaz. Bu konuda ine katalog bilgilere bakmak gerekir.
Örneğin: NPN transistörler, PNP transistörlere göre yüksek frekanslarda çalışmaya daha uygundur. Nedeni de NPN transistörlerde elektrik yükü taşıyıcıları ELEKTRONLAR dır.PNP transistörlerde ise taşıyıcılar pozitif elektrik yükleridir. Elektronlar, pozitif elektrik yüklerine göre çok daha hızlı ve serbest hareket edebildiklerinden, yüksek frekanslar için NPN transistörler daha uygundur.
3. Limitsel Karakteristik Değerleri
Her transistörün ayrı çalışma değerleri vardır. Bu çalışma değerlerinden bazılarının kesinlikle aşılmaması gerekir. Bunara, "Limitsel Karakteristik" denir.
Limitsel Karakteristik Değerleri Şöyle Sıralanır:
-- Maksimum kollektör gerilimi
-- Maksimum kollektör akımı
-- Maksimum dayanma gücü
-- Maksimum kollektör - beyz jonksiyon sıcaklığı
-- Maksimum çalışma (kesim) frekansı.
Limitsel değerler gerek birbirlerine, gerekse de giriş değerlerine bağlıdır. Yukarıda sıralanan maksimum değerlerin ne olmasının gerektiği transistör kataloglarından ve karakteristik eğrilerinden saptanır.
4. Polarma Yönü
Polarma gerilimini uygularken, ters polarma bağlantısı yapmamaya özellikle dikkat edilmelidir. Böyle bir durumda, transistör çalışmayacağı gibi, normalden fazla uygulanacak olan ters polarma gerilimleri jonksiyon diyotlarının delinmesine, yani kristal yapının bozulmasına neden olacaktır.
5. Aşırı Toz ve Kirlenme
Transistörlerin toza karşı ve özelliklede metalik işlemlerin yapıldığı ortamlarda çok iyi korunması gerekir.. Aşırı toz ve kirlenme elektrotlar arası yalıtkanlığı zayıflatacağından kaçak akımların artmasına neden olacaktır. Bu da transistörün kararlı çalışmasını engelleyecektir. Eğer metal ve karbon (kömür) tozlarıyla karışık bir tozlanma varsa, transistör elektrotlarının kısa devre olma ihtimalide mevcuttur.
Tozlu ortamda çalıştırılması zorunlu olan transistörlerin ve bütün elektronik devrelerin toza karşı iyi korunmaları ve zaman zaman devrenin enerjisi kesilmek suretiyle, yumuşak bir fırça ve aspiratör tozların temizlenmesi gerekir.
Tozların temizlenmesi sırasında, elektrik süpürgesiyle üfleyerek temizlik kesinlikle yapılmamalıdır. Zira bu durumda yapışkan tozlar daha da çok yapışıp kirliliği arttıracağı gibi, buradan kalkan tozlar diğer cihaz ve devrelere konacağından başka devrelerinde tozlanmasına neden olacaktır.
6. Nem
Transistörler ve bütün elektronik devreler, neme karşıda çok iyi korunmalıdır. Gerek su buharı, gerekse de bazı yağ ve boya buharları, doğrudan kendileri elektrotlar arasında kısa devre yapabileceği gibi, tozlarında yapışıp yoğunlaşmasına neden olacağından, cihazların kararlı çalışmasını engelleyecektir.
7. Sarsıntı
Sarsıntılı ortamda kullanılan cihazlarda, daima bağlantıların kopması ihtimali vardır. Aşırı sarsıntı iç gerilmeleri de arttıracağından kristal yapının bozulması da mümkündür.
Sarsıntılı ortamlarda çalıştırılacak cihazlara üreticiler tarafından özel sarsıntı testi uygulanır. Bu gibi çalıştırmalarda, üreticisinden sarsıntı testleri hakkında bilgi almak gerekir
8. Elektriksel ve Magnetik Alan Etkisi
Gerek elektriksel alan, gerekse de magnetik alan serbest elektronların artmasına ve onların yönlerinin sapmasına neden olur. Bu da kararlı çalışmayı önler. Bu gibi ortamlarda kullanılacak cihazlar faraday kafesiyle ve anti magnetik koruyucularla korunmalıdır.
9. Işın Etkisi
Röntgen ışınları, Lazer ve benzeri çok yüksek frekanslı ışınlarda kararlı çalışmayı etkiler. Bu gibi yerlerde kullanılacak cihazlarda özel koruma altına alınmalıdır.
10. Kötü Lehim (Soğuk Lehim)
Transistörün ve bütün elektronik devre elemanlarının çok ustaca lehimlenmesi gerekir. Soğuk lehim olduğu taktirde, dışarıdan bakıldığında lehimliymiş gibi görünmesine rağmen, elektriksel iletimin iyi olmamasına neden olacağından bütün bir sistemin kararlı çalışmasını engelleyecektir.
Bu tür arızaların bulunması da çok zordur. Ayrıca aşırı ısıtılarak lehim yapılması da devre elemanlarını bozar.
Belirli bir lehim pratiği olmayanların, transistör ve benzeri elektronik devre elemanlarının lehimini yapmaması gerekir.

Transistörlerin Katalog Bilgileri

Bir transistör hakkında bilgi edinmek gerektiğinde üzerindeki ve katalogdaki bilgilerden yararlanılır.
Daha geniş bilgi içinde, üretici firmadan yayınlanan tanıtım kitabına bakılır.

Transistör Üzerindeki Harf ve Rakamların Okunması

Transistör üzerinde genellikle şu bilgiler bulunur:
- Üretici firmanın adı ve sembolü,
- Kod numarası: (2N 2100 vb...). Transistör bu numara ile tanıtılır.
- Ayak bağlantıları (E,B,C) veya işareti.
- Küçük transistörlerin genellikle kollektör veya emiter tarafında bir nokta veya tırnak bulunur.

Katalog Kullanımı ve Karşılıklarının Bulunması

Transistörü tanıtıcı bir yayında veya katalogda küçük değişikliklerle şu bilgiler bulunur:
Kod no: AD 159, 2N 2100 gibi,
Tipi: NPN veya PNP
Türü: Si veya Ge,
Akım kazancı: β(hFE),
Maksimum kollektör akımı: (ICm),
Maksimum dayanma gücü: (PCm),
Maksimum Kollektör - Emiter gerilimi: VCEm veya VCm,
Maksimum Kollektör - Beyz gerilimi: VCBm veya VCm,
Maksimum Emiter - Beyz gerilimi: VEBm,
Maksimum çalışma (kesim) Frekansı: fm,
Maksimum Jonksiyon sıcaklığı: TJm,
Yerine göre, bu bilgilere ek olarak şunlarda verilir.
Beyz açık iken Kollektör - Emiter arası kaçak akımı: ICE
Emiter açık iken Kollektör - Beyaz arası kaçak akımı: ICB - ICO Termistörün karşılıkları
Cinsi: Sesa, alaşım, yayılım transistörü gibi vs.