kütüphane etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kütüphane etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mayıs 2014 Pazartesi

ATmega8 Led Saat Termometre Devresi

ATmega8 DS1307 DS18B20 Led Saat Termometre Devresi

atmega8-ds1307-ds18b20-led-saat-termometre-devresi
Ledli Saat Termometre Devresi ATmega8 mikrodenetleyici üzerine kurulu yapımı baya zahmetli ama görünümü çok güzel 900 adet led kullanılmış ledler tabelarda ki gibi bir plakaya yerleştirilmiş Atmega8 çıkışlarında 4 adet 74HC574 var çıkışları ise IRF8910PbF (so8 kılıf tek paket iki mosfet smd) mosfet ile güçlendirilmiş pcb düzenlemesi yapılarak piyasada bolca bulunan farklı N-kanal mosfet kullanılabilir.
Termometre Saat Devresinde zamanlama için DS1307 saat entegresi kullanılıyor iç ve dış mekan sıcaklık ölçümü içinde iki adet DS18B20 sensör kullanılmış. Projeye ait proteus isis simülasyon, kaynak kod dosyalayı ve ana kartın sprint layout ile hazırlanmış pcb çizimi var.
atmega8-ds1307-ds18b20-led-saat-termometre-devresi-saat-devresi
alternatif link: atmega8-ds1307-ds18b20-led-saat-termometre-devresi.rar alternatiflink2 alternatif link3

Akü, hakkında genel bilgiler

Akü, Akümülatör Eğitim Kitabı

aku-akumulator-egitim-kitabi
Otomobil veya kamyon akülerinin araçlarda bir çok işlevi vardır. En önemli görevleri marş motorunu çalıştırmak ve aracı hareket ettirmektir. Bunun yanında otomobilde alternatörün ihtiyacı karşılayamadığı durumlarda ilk ateşleme, far lambalarının yanması, ısıtıcılar, havalandırma, radyo gibi sistemin diğer enerjiye ihtiyaç duyan bölümlerine elektrik sağlar. Ayrıca aküler aracın voltaj kontrol sisteminin bütünü oluşturarak araçtaki bilgisayar hafızalarını, far ve radyoları elektriksel dalgalanmalardan korur.
Günümüzde araçlar yolculuk bittikten sonrada çalışmaya devam eden birçok elektrikli cihazdan oluşmaktadır. Bilgisayarlar ve saatler 24 saat akım çekmekte, araç hareket ettikten sonra çalışan fanlar zaman kontrollü olmakta ve yüksek akım çekmekte, sık kullanılmasalar da 30 watt ve daha güçlü radyolar ve kapıların açılması ile devreye giren çok sayıdaki aydınlatma lambaları elektrikle çalışmaktalar.
Aynı zamanda yakıttan tasarruf istekleri daha küçük, hafif ve verimli parçaların üretilmesi yönünde üreticileri zorlamaktadır. Daha fazla parça küçük motor bölümlerinde iç içe bir arada durmakta ve bu da motor kapağının altında sıcaklık yükselmelerine neden olmaktadır. Ve sıcaklıkta akümülatörün ömrünü kısaltmaktadır.
Bugünün otomobillerinde modern aküler zorlukla çalışmaktalar. Ne kadar akümülatörleri zorlarsak bağımlılığımız o kadar artmakta. Akü satıcı ve servislerinin akü hakkında gerekli bilgiye sahip olması müşterilerine vereceği güvenin artmasını sağlamakta buda ürünün satış veimajına katkı sağlamaktadır.
Bu el kitabıyla akülerin çalışmasını bakımını ve test edilmesini daha iyi anlayabileceksiniz buda müşterilerin talep ettiği kaliteli hizmeti vermenizi sağlayacaktır.

AKÜLERİN ÖLÇÜLERİ

Otomotiv akümülatörleri çeşitli ölçülerde ve performanslarda üretilmektedirler. Her akünün üzerinde kullanım gerilimini (12 V), kapasitesini ve akım şiddetini gösteren rakamlar bulunur.
Performans ölçümlerinde temel olarak iki yöntem kullanılır; nominal kapasite ve rezerv kapasite. Nominal kapasite genel olarak Avrupa ülkelerinde uygulanan tam şarjlı akünün beyan edilen kapasitesinin % 5 akımla ile boşaltılması sonucunda kutuplar arasındaki gerilimin 10.5’e düşmesi için geçen süre ile belirlenir ve bu değer 60 Ah nominal kapasiteli akümülatörlerde 20 saatten az değildir. Rezerv kapasite genellikle Amerika’da uygulanan tam şarjlı akümülatörün 25 A sabit akımla kutupları arasındaki gerilim 10.5 V’a düşene dek boşaltılması için geçen süredir. 60 Ah nominal kapasite boşalma süresi olan 95 dakika ile 95 RC (Rezerv Capacity) olarak gösterilirler.
Akım şiddetini gösteren rakamlar bir standardın soğukta yol verme test yöntemine göre değeri belirttiği için değerin yanında uygun olduğu standart belirtilir (Örneğin; EN, IEC, SA, DIN gibi).

AKÜNÜN PARÇALARI VE ÇALIŞMA PRENSİBİ

AKÜNÜN PARÇALARI
Akümülatör kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine elektrik enerjisini de kimyasal enerjiye dönüşümlü olarak bir çok sefer çevirebilen cihazlara denir. Kurşun-asit akümülatörlerinde elektrot olarak kurşun ve kurşun oksitleri, elektrolit olarakta seyreltilmiş sülfürik asiti kullanırız. Şarjlanmış bir aküde (+) artı elektrodda kurşun dioksit (-) eksi elektrodda ise süngerimsi gözenekli yapıya sahip kurşun bulunur.
akumulatorun-parcalari-calisma-prensibi
Akü Kutu, kapaklar (1): Kutu ve kapaklar plastikten (Polipropilen kopolimerlerinden) üretilirler ve bunların görevi yeterli yalıtımı, sızdırmazlığı , mekanik ve kimyasal özellikleri korunması ve uzun süreli dayanıklılığı sağlamasıdır.
Akü Plakalar (2): Akümülatörlerin enerji vermesini sağlayan en önemli parça, plakalardır. İki çeşit plaka bulunur;artı ve eksi plakalar. Plakanın iskeleti ızgaradır. Izgaralar düşük miktarlarda antimuan veya kalsiyum içeren alaşım kurşundan dökülür veya genişletilmiş metal (expended metal) teknolojisi ile kalsiyumlu şeridin ezilerek genişletilmesi sonucunda üretilirler . Izgaranın üretim yöntemi ve kalıp dizaynı plakanın özelliklerini etkileyen faktörlerdir. Izgaranın üzerinin farklı nitelikteki hamurlarla sıvanması ile artı ve eksi plakalar elde edilir. Artı plakalar akımı veren plakalar oldukları için ve oksitlenme reaksiyonu bu plakada olur eksi plakalara göre her zaman daha kalın ve ağır üretilirler.
Ayıraçlar (3): Ayıraçlar eksi ve artı plakaların birbirine değerek kısa devre olmasını engelleyen ve aynı zamanda da elektriği taşıyan iyonların geçişine engel olmayan levha veya torba şeklinde plastik ayırıcılardır.
akumulatorun-parcalari-plakalar
Kutup Başları (5): Her kurşun-asit hücresi 2 Volttur. İstenilen akü voltajına bağlı olarak bunlar seri bağlanırlar. Bunun sonucunda artı plakaların bağlı olduğu uc artı kutuptur eksi plakaların bağlı olduğu uç eksi kutuptur. Kutupların üzerinde veya yanlarında işaretleri vardır ve artı kutup daha büyüktür.
Gaz Kapakları: Akümülatörün üretiminde kullanılan alaşımın özelliğine bağlı olarak her zaman Hidrojen ve oksijen gazı çıkışları vardır. Akü içerisindeki basıncın belirli değerlerin altında kalması gerekir . Bu amaçla gazın dışarıya çıkmasını sağlayan delikli kapaklara buşon denir.
Elektrolit (4): Elektrolit plakaların içerisine batırıldığı iyonların artı kutuptan eksi kutuba taşınmasını sağlayan sulandırılmış sülfirik asittir. Elektrolitin yoğunluğu akünün özelliklerini etkiler. Yüksek yoğunluklarda akü yüksek voltaj verir ancak kısa sürede yıpranmaya neden olur. Düşük yoğunluklu elektrolitler ise volt ve marş basma gücünün azalmasına neden olurlar.
Elektrolit yoğunluğunun ölçülmesinde Bome deyimi kullanılmaktadır. Bome derecesi ile yoğunluk arasındaki bağıntı aşağıdaki gibidir.

Akü eğitim el kitabı

Akü ölçüleri
Akü parçalari ve çalışma prensibi
Akü parçalari
Akünün Çalışma Prensibi

Akü çalışma prensibi

Akü tiplerine göre üretim aşamaları
Akü ve aracınız
Akü gerilimi
Akü ve sıcaklık
Akülerin depolanması
Depolama ve kuru şarjlı akülerin doldurulması
Akünün araca takılması

Akünün şarj edilmesı

Akünün bakımı
Hidrometre kullanılması
Sülfatlanmış Aküler
Aküden Aküye takviye
Arizalı Aküde yapılacak kontroller
Arizalı akülerin kontrolunda dikkat edilecek hususlar
Sağlam iade akülerin değişken yük test cihazi ile kontrolu
Bazı akü arıza tipleri
Akünün yaşı ve kod sistemi
Yukarıda özet ve içerik listesi verildi dökümanın tamamı;

Alternatif link (+dökümanın hazırlanmada kullanılan ingilizce kaynaklaraku-akumulator-egitim-kitabi.RARalternatif link2 alternatif link3

29 Ocak 2014 Çarşamba

Elektronik Gürültü


Elektronik Gürültü Nedir?

Elektronik dünyasında gürültü, iletilmek istenen sinyale karışan, istenmeyen sinyaller sonucu oluşan dalgalanmalara genel olarak verilen bir addır. Halk arasında parazit olarak da bilinen elektronik gürültünün sebepleri nelerdir? Ne gibi çeşitleri vardır? Ayrıntılar yazımızda.


Gürültü Nedir?

Elektronik devrelerde karşımıza çıkan gürültü kavramını genel olarak istenmeyen sinyal karışıklığı olarak tanımlayabiliriz. Özellikle elektronik-haberleşme teknolojisinde ve yüksek frekanslı RF (radyo frekans) devrelerinde sinyaller, bir iletken ve elektromanyetik dalgalar kullanılarak iletilir.

Ancak iletilen bu sinyal üzerinde sürekli bir istenmeyen bileşen mevcut olur. Bu bileşen bazen fark edilemeyecek kadar az olurken bazen de rahatsız edici derecede



 fazla olabiliyor. Bu gibi durumlar halk arasında parazit olarak da bilinir.


Şekil 1: Dalga Şekillerinde Gözlenen Gürültü



Gürültünün Sebepleri Nelerdir?
1) Uzay Gürültüsü: Galaktik gürültü olarak da bilinen bu gürültünün kaynağı tamamengüneştir. Gökyüzündeki çeşitli noktaların ve yıldızların da gürültü yarattığı biliniyor.

Ancak iyonosferin manyetik dalga yansıtıcı özelliği sayesinde 15 MHz’ten alçak frekanslar dünyada etkili değillerdir. Özellikle uzay araçları için bazen büyük tehlike yaratan bu gürültü çeşidini ancak korunaklı devreler ile aşabiliriz.

2) Atmosferik Gürültü: Atmosferde bulunan gerek bulutlar arasında gerek de bulut-yer arasında sürekli bir statik elektrik mevcuttur. Raporlara dünya genelinde saniyede 100 yıldırım gerçekleşiyor. Deşarj diyebileceğimiz bu durum, düşük frekanslarda daha etkilidir.


Şekil 2: Ripple (Dalgalanma) Miktarları

3) Endüstriyel Gürültü: Fabrika, atölye, trafo vb. elektrik kullanan her aracın yarattığı bir gürültü vardır. Özellikle sanayi bölgelerinde bu gürültü miktarı çok fazladır.

4) Termik Gürültü: İletken malzeme içerisinde bulunan elektronların sıcaklığa bağlı olarak hareketleri sonucunda oluşan ve kaynak geriliminden bağımsız oluşan gürültü çeşididir.

5) Diğer Elektronik Gürültü: Aktif elektronik cihazlarının yarattığı gürültüler olarak adlandırabiliriz.


Şebeke Gürültüsü

Elektronik devreleri genellikle enerji kaynağı olarak doğrultulmuş şebeke elektriğinikullanırlar. Ancak pil veya akü gibi doğru akım kaynakları için bu durum geçerli değildir.

Bu doğrultulmuş akım üzerinde ise alternatif akımdan kalan ufak miktarda bir dalgalanmamevcuttur. İşte bu dalgalanma, elektronik devrelerde kendini gürültü olarak gösterir ve adınaham (hum) denir.

Diğer gürültü çeşitlerinden daha büyük genliğe sahip olan bu gürültü çeşidinin frekansının 50 Hz olması sonucunda elektronik devrelerde çok fazla olumsuz etki yaratmaz.



Şekil 3: Elektronik Elemanlar



Gürültü Birimleri Nelerdir?

Gürültü, daha çok MKS sisteminde güç birimleriyle yani watt ile ölçülür. Burada hesaplanan güç ise ortalama güç olarak geçer.

Gürültünün watt cinsinden ifade edilmesinden ziyade sinyal-gürültü oranı önemlidir. Bu oranı ise gürültü ile iletilmek istenen sinyal arasındaki oran olarak tanımlayabiliriz.

Gürültünün varlığı ve büyüklüğü ise genellikle Spektrum Analizör kullanarak ölçülür. Yazılımdestekli olan bu ölçüm çoğunlukla doğru sonuçları elde eder.

Şekil 4: Spektrum Analizör Ekranı 



 
Elektronik Gürültü Nasıl Azaltılabilir?
Genellikle CMOS ve BJT tipi transistör kullanılarak azaltılmaya çalışan gürültü, daha birçok metot ile azaltılabilir. Her şeyden önce devremizin çok iyi bir topraklamaya sahip olması gerekir. Bu dalgalanma ve ripple oluşumunu ve dolayısıyla gürültüyü azaltmak için çok önemlidir.

Gürültüyü azaltmak için tercih edilen bir diğer metot ise sinyalleri ayırmak. Bu yöntemle sinyaller tamamen iki ayrı kablo kullanılarak iki ayrı sinyal şeklinde iletilmek istenilen yere gönderiliyor. Bu teknik hem analog, hem de dijital devrelerde kullanılabilir. Hoparlörlerde, PCI ve USB çıkışlarında mevcuttur.


Şekil 5: Uzaktan Kontrol RF Devresi

Faraday kafesi de elektronik gürültünün neredeyse tamamen yok olmasını sağlayabilecek bir sistemdir. Bunun yanı sıra kabloların koruması yapılırsa ve izolasyonları çok iyi bir şekilde sağlanırsa gürültü de azalacaktır.

Elektronik gürültü hep olumsuz bir durum yaratmıyor. Rastgele sayı üretmek, titremek gibi işlevleri olan devrelerde gürültü kullanılır.

Elektronik Devre Elemanları Sanatı

Bugünlerde elektronik devre elemanlarıyla oynayarak ve birbirleriyle birleştirerek insan figürleri haline getirmek çok ilgi görüyor. Lenny&Meriel tarafından hazırlanan devre elemanları sanatını sizlerin beğenisine sunuyoruz.





















Sessiz Yaklaşan Tehlike | Elektromanyetik Bomba

Sessiz Yaklaşan Tehlike |Elektromanyetik Bomba

Elektronik cihazları gelişimi, insanların bu cihazlara bağımlılığı ve artık bunlar olmadan yaşayamaz hale gelmesi, bu sistemleri nasıl devre dışı bırakabiliriz düşüncesi gittikçe daha fazla ilgi çekmeye başladı, yazımızda sizler için bu etkiyi oluşturan elektromanyetik bombayı inceledik.




Çağımız artık elektromanyetik savaşların yapıldığı çağ olmaya doğru gitmektedir. Bu gidişatta tabi ki artık eski yöntemler yerine daha gelişmiş sistemler üzerine çalışmalara yapılmaktadır. Günümüz teknolojileri  göz önüne alındığın da ilk akla gelen sistemler ya nükleer silahlar ya da biyolojik silahlardır, fakat bu sistemler artık geçmişte kaldı ve yeni gelişen teknolojiler artık elektromanyetik bombalar adı verilen yeni sistemlerin



geliştirilmesi üzerine de durulmaktadır. Bunun en büyük nedeni her yerde elektronik sistemlerin kullanılması olmuştur. Bu yolda da artık bu teknoloji üzerinde çalışmalara ağırlık verilmektedir. Sessiz sedasız çalışan ve çıt bile çıkarmadan etki alanına bağlı olarak elektromanyetik dalgalarla çalışan, tüm elektronik sistemleri devre dışı bırakıyor. Kullanım alanı olarak özellikle savunma sanayi düşünülmüş olsa da bu sistemler aynı zamanda hızlı bir iletişim ağı içinde çok büyük öneme sahiptir.



Elektromanyetik Bomba Nasıl Keşfedildi ?

ABD'nin Pasifik de yaptığı hidrojen bombası denemelerinde, bu bombanın çok uzaklarda ki elektronik cihazları etkilediği fark edildi ve bunun nedeninde manyetik akım olduğu tespit edildi. Bu tespitler üzerinde çalışan Arthur Compton isimli bir fizikçinin ortaya attığı Compton teorisinin doğru olduğunu, nükleer patlamaların atmosferin geniş bir alanında oksijen ve nitrojen atomlarındaki elektronların büyük bölümünü yörüngelerinden çıkartıp, serbest hale getirdiğini saptadı. Böylece, EMP (Elektromagnetic Pulse) denilen kavram ortaya çıktı. 



Elekromanyetik bombalar daha çok radyo dalgaları gibi davranan bir yapıya sahiptir. Alıcı radyo cihazı ise metal bir anten vasıtasıyla bu elektrik dalgalarını çekiyor ve antene temas eden akım, çok basit bir açıklamasını yapmak gerekirse, transistörlere, radyonun elektrik akımı içindeki şifreyi çözmesini sağlayan yongalara ulaşıyor. Elektromanyetik bombalar işte bu şekilde çalışıyor. Eğer elektrik akımının şiddetini yeterince arttırırsanız, radyonun içinde bu akımla temas eden hassas elektronik devreleri yakarak radyoyu kullanılmaz hale getirebiliyorsunuz. E-bombalar da benzer şeklide, bir bölge üzerinde çok yüksek bir elektrik akımı yaratarak elektronik cihazların kullanılmaz duruma gelmesini sağlıyor.


Bu silahların en büyük faydası, öldürücü olmamalarıdır. Tek bir insana ya da binaya zarar vermeden tüm bir kentin iletişim sistemini yerle bir edebilirsiniz. Yapılanbir kaç E-bomp denemesi ile de sadece küçük bir alanda cep telefonu, radyo, mp3 gibi cihazları kullanılmaz hala getirilebildi fakat bu çalışmaları yaparken asla kimsenin zarar göremeyeceği şekilde yani cihazların zaten kullanılmaz olduğu bilinerek hareket edildi. Deneylerin etkileri artırılarak tekrar denemeler yapıldı fakat bu sihahın ne kadar zararsız olduğu hala bir tartışma konusudur. Örneğin bir uçağın elektronik sistemlerini bozmak için bu silahı kullandığınızda, içindeki yolcuların hayatını da tehlikeye atmaktan kurtulamıyorsunuz.


E-bombalara karşı önlem almaksa teorik olarak imkânsız değil. Hassas askeri malzemeler, elektrik yüklemesine karşı özel olarak yalıtılmış olarak üretilebiliyor ve e-bombalardan etkilenmiyor. Ancak bugünün orduları, hatta çatışmalarda e-bomba kullandığına inanılan ABD ordusu bile tüketici elektroniğinde kullanılan sıradan bileşenlerle üretilmiş elektronik cihazlarla donanmış olduklarından, e-bomba tehdidi tüm dünya ordularında en korkulan ve en etkili saldırı yöntemlerinden biri kabul ediliyor.


Türkiye'de Yapılan Çalışmalar
Bu üst düzey teknoloji üzerinde Türkiye’de de çalışmalar yapılmakta ve Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü, Türkiye ’de ilk kez yüksek güç ve frekanslı elektromanyetik enerjiyi bir noktadan diğer bir noktaya kablosuz olarak aktarmayı başardı. SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Lütfi Öksüz, ’electromagnetic bombs’ olarak adlandırılan çalışmayı gerçekleştirdi ve desteklenmesi ile çok daha iyi sonuçlar elde edeceklerini dile getirdi ve artık Türkiye’nin de bu teknolojide yer aldığını söyledi.

2 Aralık 2013 Pazartesi

ANFİ ARŞİVİ EKLENDİ HEMEN İNDİR!

Anfi arşivini indirerek istediğiniz özellikte anfilerin dosyalarına resimlerine projelerine ulaşabilirsiniz.

BU ARŞİVİ İZİNSİZ PAYLAŞMAK DAĞITMAK KOPYALAMAK YASAKTIR BUNU ÖNLEMEK AMACIYLA ADMİN TARAFINDAN ARŞİVE PAROLA EKLENMİŞTİR BU PAROLA elektrohmz.tk.tr

ARŞİVİ İNDİRİN


Esp32 İle TV Tuner Radio Alıcısı

 Yıllar evvel aklıma gelen bir proje rf sinyallere olan merakım giderek artıyor ve şimdiki pcb üretimimde rf antenler konusuna bir tık daha ...